27 Mart Dünya Tiyatro Günü, Uluslararası Tiyatrolar Birliği’nin kuruluşundan bir yıl sonra 1962’den itibaren kutlanmaktadır. İlk bildirgesi ünlü tiyatro sanatçısı Fransız Jean Cocteau tarafından yazılmıştır. ITI (Uluslararası Tiyatrolar Birliği), UNESCO tarafından kuruluşun kendi amacına uygun şekilde dünya çağında bir iletişim, kültürel paylaşım sağlayarak dünya barışı ve dostluğuna katkıda bulunmayı amaçlamaktadır.
Uluslararası Tiyatrolar Birliği’nin hedefleri;
“sahne sanatları bağlamında, dünya çapında bilgi ve uygulama alışverişini arttırmak, gelişim sürecinde sanatsal yaratıcılığın ve üretimin gerekliliği konusunda toplumsal bilinci uyandırmak, insanlar arasındaki barış ve dostluğun sağlanması ve artmasını gerçekleştirmek adına karşılıklı anlayışı geliştirmek, UNESCO’nun hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunmak” diye açıklanır.
Tiyatro; izlemek, dinlemek ve anlamaktır. İnsanlar arasındaki iletişimi geliştirir. Canlı performans izlemek televizyonda defalarca test edilmiş, bilgisayar efektleriyle desteklenmiş bir kurguyu izlemekten çok farklıdır. Hikaye o an orada sizin katılımınızla yaşanır. Hikayenin bir parçası da sizsinizdir.
Yunanca Theatron (Görme yeri) sözcüğünden gelen tiyatronun ortaya çıkışı şarap ve bağ bozumu tanrısı Dionysos adına düzenlenen kutlamalara dayanır. Kayıtlara göre, ilk tiyatro şenliği MÖ 534 yılında Atina’da gerçekleşmiştir. İnsanı, insana, insanla anlatan bir sahne göstersi olan tiyatronun tanrılarla ilişkisi onu sosyal itibar ile bağlantılı kılmıştır. Tiyatro ilk başlarda sıradan halktan çok sosyal itibarı yüksek önemli kişilere sergilenmiştir ancak giderek evrensel hale gelerek asıl yerini bulmuştur.
Ortaya çıktığı zaman ve coğrafya nedeniyle tiyatronun mitolojiyle ilgisi yüksek olmuştur. Bunun yanında kralların devrinde halka bir şey söylenmek istediğinde tiyatro her zaman kitlelere ulaşmada önemli bir yere sahip olagelmiştir.
Gezici tiyatronun ortaya çıkmasıyla birlikte toplumlar arasında kültürel iletişim artmıştır. Bugün televizyon ve internete rağmen tiyatro hala önem bakımından en tepedeki yerini korumaktadır. Tiyatro izlemek insanın konuşma ve davranışını geliştirir. Tiyatro bireyin topluma uyumuna, farklı kültürleri ve hatta kendi kültürünü tanımasına katkıda bulunur.
Tiyatro oyunları farklı dönemdeki insanı ve yaşamını anlatarak mesajlar verir. Örneğin çocuk tiyatro oyunlarında hayvanları karakterize ederek çocuklara birçok konuda eğitim verebilirsiniz. Kurnaz tilkinin geveze kargayla sohbeti çocuğun her söylenene kanmamasını öğreten iyi bir örnektir. Lady Macbeth’in günahları yüzünden sürekli ellerini yıkaması ise Shakespeare’in insan konusunda ne kadar iyi bir gözlemci olduğunu göstererek bize de suçluluk duygusunun beden diline yansımasını öğretir.
Günümüz tiyatrosu ilgisizlik nedeniyle büyük sorun yaşamaktadır. Bir çok gösteri teknolojisinin çok kolay ve ücretsiz erişebilir olması giderek tembelleşen insanları kalkıp tiyatroya gitmekten alıkoyuyor. Çok sayıda tiyatro sanatçısı, bir sinema veya televizyon yapımında rol almak zorunda kalıyor. Ekranlarda en beğenerek izlediğiniz oyuncuların aslında bir tiyatro geçmişi bulunması aslında iyi bir mesajdır. Oyuncuyu ekrandan banttan izlemek yerine bir kere de sahnede canlı izlemeyi deneyin. Muhtemelen tekrar tiyatroya gitmek isteyeceksiniz.
Tiyatro oyunu izlemek pahalı değildir. Tiyatroya gitmek bir insani ihtiyaçtır. Tiyatro bireysel ve toplumsal alanda insan gelişimine katkıda bulunur.
Daha iyi bir gelecek için tiyatro yaşatılmalıdır.