Son dönemde tüm dünyada bilinçli şekilde zihinlere pompalanan şans oyunları ve kumar hakkında yazmak istiyoruz.
Kumar bir hastalıktır. Tedavi edilebilir. Ancak kumar oynayan kişiler bu işi gizli yaptıkları için tedaviden habersizdirler. Utanma duygusu ağır bastığı için yardım istemezler. Oysa hastalıktan utanmak son derece mantıksız bir düşüncedir.
Günümüzde neredeyse tüm insanlar kumar oynadıkları halde kumar oynadıklarının farkında değildir. Medyada gördüğünüz her bir şekil, ifade neredeyse tamamı kumar oyunlarıyla eşleşebilir. Bunlar daha fazla oyuncunun şans oyunlarına çekilmesini sağlar. Filanca şahıs 2 lira ile milyonlar kazanır. Ama milyonlarca falanca şahısın kaç para kaybettiği hiç söylenmez. Oyunun adı ne olursa olsun kasa daima kazanır. O 2 TL ile milyon kazanan şanslı diğer oyuncuların parasını kazanmıştır. Kasadan para çıkmaz.
İşte tam bu sebeple şans oyunları, kumar son derece renkli 7 den 70 e herkesi cezbedecek yöntemlerle bilinçaltını zorlar. Bugün anasınıfına giden bir çocuk bile ilerde kumar oynamaya hazırlanan bir insandır. Sosyal medyada görülen renkli oyunlar, zeka gelişimi için sunulan oyunların hepsi zihinlere bu işin sıradan, herkesin yaptığı bir şey gibi kazınır.
Kurban, ilk adımlarında teşvik edilmek amacıyla küçük kazançlarla beslenir. Bonuslar, arkadaşını getir promosyonları ile akıl çelinir. Kurbanların teknik alt yapıdan haberi yoktur. Altyapının nasıl işlediğini anlatmak gerekirse, ilk adımda kasa yüzde kaç kazansın diye bir yüzde belirlersiniz. Hangi sembolün en büyük kazanç vereceğini seçersiniz. Bu sembolün kaç turda kaç kez görüneceğini belirlersiniz. Ayarları doğru yaptığınızda, büyük ikramiye o kadar sık “kıl payı” kaçırılır.
Oyuncunun parası bitmesine yakın peş peşe küçük kazançlar vererek büyük ikramiyeyi kazanmak üzere olduğunu hissettirirsiniz. Az sonra parası biten oyuncu kazanmak üzere olduğu ikramiyeyi kazanabilmek için tekrar para yatırır. Bu döngü böyle devam eder.
Oyuncu artık parasını batırmıştır. Bu kez parasını kurtarmak için oynamaya başlar. Parası biter. Para bulup döndüğünde artık kumara, şans oyununa alışmıştır.
Hikaye adı ne olursa olsun tüm paralı oyunlarda aynıdır. Hile yapılamaz diye düşünülen, canlı izlediğiniz oyunlar dahil hiç birinde kasanın kazanması şansa bırakılmaz.
Herkes kumar oynar. Belki bir piyango, belki spor tahmin oyunu ama hemen herkesin bir kumar geçmişi vardır. Oysa hiçbir şans oyunu oynamayan insanın daha çok parası vardır. Kazara 40 yılda bir reklam niyetine size bir ikramiye çıksa dahi o ikramiye diğer oyuncuların parasıdır. Yine kasaya dönecektir.
Bu tip oyunlara alışkanlık kazandığınızda bunu saklamayın. Utanacak bir şey değildir. Paylaştıkça rahatlayacak ve destek alacaksınızdır. Sizden çok büyük bir gücün tüm dünyaya kurduğu ve işlettiği bir tuzağa düşmüşsünüzdür. Dünya ekonomisinde en büyük paylardan biri şans oyunlarından gelir.
Şimdi, oynadığınız oyunun mutlak sizin mağlubiyetinizle sonuçlanacağını anlamışsınızdır. Oyun oynamayı seviyorsanız parasız oyunlara devam edin. Ancak işin içine para girdiğinde siz altın yumurtlayan bir tavuğa dönüşmüşsünüzdür. Kimsenin bu durumu kendine yakıştıracağını sanmıyoruz. Unutmayın. Bir kaç reklam, teşvik kazancından başka hiçbir şey kazanamazsınız. Oyunun kuralı budur. Bu bilinçle belki de kendiniz gibi biriyle arkadaşlık kurmanız ve birbirinizi bu işten vazgeçmeye teşvik etmeniz en güçlü yardım olacaktır.
Böyle saçma bir tuzak, hayattan vazgeçmeye, yaşanılan her anın keyfini çıkarmaya engel olamaz. Hayat en değerli ikramiyedir ve siz bunu zaten kazanmışsınızdır. Kasanın bu elinizden almasına izin vermeyin!