İlk bakışta kedi ve kedigilleri ilgilendiren Corona virüsü, dönüştüğü FIP virüsü ile tüm kedi ırkını tehdit ediyor. Kedilerin bağışıklık sistemine saldıran bu virüs, denetim altına alınmazsa kedileri dünya üzerinden silebilecek kadar tehlikelidir. Kediler veya herhangi bir tür dünya üzerinden silindiğinde ise yaşam zinciri çok büyük bir kırılmayla karşılaşır. Tamamen yok olmasalar dahi, büyük oranda bir kayıp yine aynı etkiyi yapabilmektedir.
Corona Virüsü Nedir?
Corona visürü, her kedinin hayatında bir kez karşılaştığı bir virüstür. Genelde ilk ve sonbaharda ortaya çıkar. Normalde ölümcül değildir. Genelde kendini ateş, ishal ve halsizlikle belli eder. Ancak kedilerin neredeyse tamamına yakını Corona virüsünü yenebilirler. Sadece Corona virüsü nedeniyle ölen kedi azdır.
FIP Virüsü Nedir?
Corona virüsünün mutasyona uğramış hali olan FIP virüsü ise ölümcüldür. Corona visürüsünün FIP virüsüne dönüşme oranı çok düşü olmasına rağmen, bulaşıcı olması nedeniyle etkisi fazlaca hissedilir. Yani 100 kediden 2 tanesinde FIP virüsü olması 100 kedinin ölmesine yeterlidir. Oysa mutasyona uğramamış Corona virüsü ne kadar bulaşıcı olursa olsun söz gelimi 100 kedinden sadece 2 tanesinde öldürücü olabilir.
Bilindiği kadarıyla Corona virüsü insana bulaşmıyor. İnsanın taşıyıcı olup olmadığı ise kesin belli olmamakla birlikte, vücudunda değilse de elinde elbisesinde taşıması muhtemeldir. Hastalık taşıyan hayvana dokunduktan veya hastalıklı ortamda bulunduktan sonra ellerinizi yıkamayı unutmayınız. Aynı şekilde giysi ve eşyalarınıza da dikkat ediniz. Kedinin salyası, dışkısı bulaşmış olabilir.
İşin en tehlikeli yanı, bir insan hastalığı olmayan, kedilerin bağışıklık sisteminde hasar yaratıp ölüme yol açan FIP virüsü yeterince önemsenmediği için olsa gerek pek fazla tanınmıyor. Her ne kadar evcil hayvanlara yönelik çok büyük bir sektör olsa da, ilk görüldüğü 1914 veya ilk tanı konulan 1963‘ten bu yana konuyla ilgili fazla ilerleme kaydedilmemiş.
FIP virüsünün genel belirtileri; iştahsızlık, ateş, halsizlik, karın bölgesinde şiş, görme sorunları, denge sorunları olarak sıralanıyor.
FIP, insanlardaki AIDS ile karşılaştırılabilir. Aynı şekilde bağışıklık sistemine hasar verir. İnsan icadı olan AIDS, Corona virüsünden ilham alınmış bile olabilir. Bu karşılaştırmadan AIDS ile FIP’in aynı olduğu akla gelmesin. HIV virüsü ile savaşmak mümkün ancak FIP ile savaşmak henüz mümkün değil. HIV insan, FIP kedi neslini ortadan kaldırabilecek kadar güçlü virüslerdir. Yaşam zincirinde her halka çok önemlidir ve HIV’e olduğu kadar FIP’e de kaynak ayırmak gereklidir.
Alyuvarlara yerleşerek bağışıklık sistemini çökerten FIP virüsünden kaynaklanan 2 tip hastalık vardır. Bunlardan daha ölümcül olan Efuziv FIP damarlarda yaptığı deformasyon nedeniyle karın bölgesinde sıvı birikmesine yol açar. Bu da akciğerler üstünde basınç yaratarak çok büyük bir acı verir. Bu sıvının biriktikçe alınması hayvanı rahatlatır. Ancak damarlardaki deformasyonun nasıl tedavi edileceği önemli bir sorundur.
Non Efuziv FIP ise daha hafif seyrettiğinden tanı konması daha zordur. Burun renginde değişme, görme sorunları, halsizlik, iştahsızlık belirtiler arasındadır.
Kesin tedavisi henüz bulunmayan FIP hastalığında beslenme büyük önem taşır. Bağışıklık sistemini destekleyen besinler, ilaçlar verilmelidir. Bununla birlikte hastalığın yarattığı sıvı birikiminin zaman zaman alınması hastalığın verdiği rahatsızlığı hafifletecektir.
FIP virüsünden korunmak için, tıpkı HIV (AIDS) virüsünden korunma gibi yöntemler uygulanabilir. Hasta hayvanı diğer hayvanlardan kesin şekilde izole etmek gerekir. Salya, dışkı, tüy, kedi kumu, mama gibi doğrudan veya dolaylı bulaşma nedeni olabilecek her türlü eşya veya gıda kesinlikle ayırılmalıdır.
Bunun dışında, hastalanmış veya sağlıklı tüm kedilerinize veteriner hekim tavsiyesine göre bağışıklık sistemini güçlendirecek bir beslenme uygulamanız gerekir. Tıpkı insanlarda olduğu gibi antioksidanlar, güçlendiriciler çok büyük önem taşır.
Şunu unutmamalıdır ki bir kedinin FIP hastası olduğu otopsi yapılmadan kesin anlaşılamamaktadır. Dolayısıyla, kediyi uyutmak yerine her türlü önlemi ve tedaviyi uygulamak daha mantıklıdır. FIP hastalığı belirtileri diğer başka hastalıklarla kolayca karıştırılabilir.
FIP virüsü taşıdığından şüphelendiğiniz kediyi (sokak hayvanı olsa dahi) hemen uyutmak yerine öncelikle onu diğer kedilerden mutlak şekilde izole etmeli ve bağışıklık sistemini güçlendirecek besin ve stressiz bir ortam sağlamalısınız.
Bunca zahmete ne diye gireyim diyen olursa, bu vicdansız söze cevap şudur. FIP hastası olmadığı halde basit bir enfeksiyon yüzünden, FIP virüsü paniğiyle kedi öldürmeye başlamak hiç yok yere kedi nüfusunu önemli ölçüde yok edecektir. Bunun etkileri de zamanla yaşam zincirine ağır biçimde yansıyacaktır.
Diğer taraftan ise FIP virüsü ile mücadele etmek, gelecek nesillere çok önemli bir tecrübe mirası bırakacaktır. FIP virüsü için herhangi bir aşı bulunmamaktadır. Ancak bir ilaç firmasının şu anda düşük de olsa bir başarı oranına sahip FIP aşısı geliştirmiş olduğunu duyabilirsiniz. Bunun insan neslini tehdit eden HIV virüsüyle savaşına etkisini açıklama yapılmadığı için bilmiyoruz. Ama görünen o ki her iki virüsün benzerlikleri bulunmaktadır.
Sonuç olarak özetle; FIP şüphesi olan kediyi diğerlerinden izole edin. Bağışıklık sistemini güçlendirecek şekilde besleyin. Stresten uzak tutun. Karın bölgesinde biriken sıvıyı aldırın. Onu yalnız bırakmayın. Doğal, alışık olduğu ortamın benzerini vermeye çalışın. Eğer hayvan FIP virüsüne yakalanmış ise şu anki imkanlarla onu sadece biraz daha yaşatabilirsiniz. Ancak FIP ölümcüldür.
Bu süreç içinde yaptıklarınızı not edin ve gelişmeleri diğer insanlarla paylaşın.
Güncelleme: 05.03.2016
Güncelleme: 23.05.2016
Burayı tıklayarak FIP hastalığıyla ilgili son gelişmeyi okumanız önemlidir.
[…] önceki yazımızda Corona ve FIP virüsünün tehlikesinden bahsetmiştik. Yalnızca kedi türünü dünyadan […]