Çiçekli bitkilerin önemi, cilt kanserine çare

Bilim insanları büyük bir açlık ile çalışmaya devam ediyorlar. Son bir araştırma sonucuna göre günümüzden 100 milyon önce ortaya çıkıp dünya iklimini ciddi biçimde değiştiren çiçekli bitkiler olmasaydı evrimin çok daha farklı bir noktada olacağı sonucuna varılmış.

cicekli-bitkiler-gunes-isigi-cilt-kanseri

Havadaki nemin ortalama yüzde 10 unu meydana getiren bitkiler topraktan aldıkları terleme yoluyla havaya gönderiyorlar. Özellikle çiçekli bitkilerde bulunan yüksek su iletim sisteminin bu yüzde onluk oranda katkısı çok büyük. Çiçekli bitkiler daha fazla su ihtiyaçları nedeniyle topraktan havaya suyu daha fazla taşımaktadırlar. Eğer çiçekli bitkiler olmasaydı yağmur daha az yağacaktı ki bu da bilinen türler arasında yaşamını sürdürebilecek daha az bitki ve hayvan türünün kalır demektir. Bir başka ifade ile belki diğer ihtimalde oluşabilecek iklim ortamına göre daha farklı hayvan ve bitkiler günümüzde var olacaktı. Ancak bir diğer yandan çiçekli bitkiler olmasaydı bugün bal gibi bir besin, çiçeklerin döllenmesi sonucu meydana gelen meyveler gibi bir çok olgu hayatımızda olamayacaktı.

Çiçekli bitkilerin iyi ki var olduğunu ve bitkilerin havadaki nem miktarının yüzde 10 kadarına kaynak olduğunu tekrar edip bu nemin güneş ışınlarının dünyaya yumuşak iniş yapmalarında da bir katkıları olduğunu eklemek gerek. Çöl gibi bir ortamda daha fazla güneş ışınına maruz kalır ve yıkıcı etkisini yaşarız. Oysa deniz kıyısında isek havadaki nem bizi bu ışınların zararlı etkisinden bir miktar koruyacaktır.

Birçok farklı özelliğin yanında memeli canlıların hayvanlar ve bitkilerden ayrıldığı çok önemli bir nokta daha var. Memelilerde güneş ışınlarının zararlı etkilerini bertaraf eden bir enzim bulunmamaktadır. Fotoyaliz enzimi birçok bitki ve hayvanda güneşten gelen morötesi ışınlarının DNA yapısına verdiği zararı tamir edebiliyor. Bu enzimin eksikliği morötesi ışınların DNA yapısında hatalı bağlantılar oluşmasına yol açıp derinin ölmesine ve cilt kanserine yol açıyor. Ancak fotoyaliz enzimi bu ışınları kırıp DNA’da oluşan hatalı bağlantıları onardığının artık bilimsel olarak kanıtlanmış olması cilt kanserinin ilerde çok kolay tedavi edilebileceğine dair büyük bir umut ışığı yakıyor.

Piyasada bulunan ve güneşin morötesi ışınlarını yansıtan veya ısıya çeviren güneş losyonu, kremler gibi kozmetik ürünler fotoyaliz enziminin mucizevi onarım gücünün yanına bile yaklaşamıyor. Bu yüzden henüz bu enzimi içeren ürünler raflarda yerini almadan güneşe karşı korunmaya özen göstermeye devam etmeliyiz. Çiçekli bitkilerin de bu işte insanlardan yana olduğunu unutmadan saksımıza bir çiçek ekip bu mücadelede küçük bir katkıda bulunabiliriz.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz