Buğday, ana vatanı Anadolu, Kafkasya ve İran olan bir bitkidir. Günümüzde en temel besin maddesinin kaynağı olarak kullanılır. Dünya için buğdayın diğer hemen her besin maddesinden daha değerli sayılması, buğday ununun kolayca birçok gıda ürününe dönüştürülebilir olmasındandır.
Buğdayın çok eski çağlardan beri yaygın olarak üretiliyor olması onu açlığın ilk akla gelen çaresi konumuna sokar. Yeterli buğday üretebiliyorsanız en azından karnınız doyar. Yeterinden fazla buğday üretebiliyorsanız başkasına muhtaç olmayacağınız gibi buğday satarak başkasının size muhtaç olmasını da sağlayabilirsiniz. Buğday tohumları insan için besin iken kalan tarafı ise hayvanlar için önemli bir besindir.
Kısacası, herkesin bildiği gibi buğday en önemli tarım ürünüdür. Bir silah fabrikası yerine bir buğday tarlası kurmak o ülkenin ekonomik gücüne ve güvenliğine asıl katkıyı sağlayacak harekettir.
Yöresel farklılıklar gösteren, karasal iklim seven buğdayın bilinen en eski türü Kavlıca adı verilendir. Bir grup gönüllünün sayesinde yok olmaktan kurtarılmıştır.
Buğdayın günümüzdeki hali ise içler acısı. Türk tohumlarının birer birer yok edilmesi, dikkatle bakıldığında bir savaşın operasyonlarını andırmaktadır. Köylünün ürettiği buğdayın bir kısmını ertesi yıl tohum olarak kullanılması artık imkansız hale gelmiştir. Zira piyasayı ele geçiren tohum, “hibrit” adı verilen, sadece tüketilebilen, tohum olarak kullanılamayan bir suni buğdaydır.
Bu buğdayın ülkemize girmesiyle birlikte, çiftimiz kendi tohumunu kullanacağı yerde artık her yıl yeniden bu kısır tohumları almak zorunda bırakılmıştır. Çeşitli algı operasyonları, ekonomik operasyonlar ve cehalet nedeniyle bu artık yaşamakta olduğumuz felakettir. Bu aynı zamanda bizlerin tüketici olarak sonucunu değiştirebileceğimiz bir savaştır.
Çin malı değersiz ürünlerin tüm sektörleri ele geçirmesinin sonucunu, yerli üretici ve sanayicilerin teker teker yok olmasına neden olduğu bir gerçektir. Şu anda aynı şey Türk çiftçisinin yok edilmeden birer altın yumurtlayan tavuk haline getirilmeye çalışılmasıyla yaşanmaktadır. Her yıl yeniden tohum satın almak zorundadırlar.
Diğer yandan ayrıca bu kısır tohumun insan sağlığına etkilerini incelemek için henüz çok erken olduğunu söyleyebiliriz. Bunun acısı daha sonra çıkacak dersek yanılmayız. Çünkü, herhangi bir yerden 1 TL vererek satın alabileceğiniz yarım kilo buğdayı kuşlara verdiğinizde, o buğdayı kuşların bile yemediğini göreceksiniz.
Buğday çimi normalde kesinlikle çok olumlu bir şeydir. Ancak gündem yaratmış başlıkların arkasına biraz paranoya ile bakmamız gerekir. Beslenmek veya sağlığınıza kavuşmak için tükettiğiniz ne olursa olsun muhakkak ki doğal olması, yapay ürün olmaması gerekir. Buğday çimini bu amaçlar için kullanmak istiyorsanız, bir sürprize uğramamak için ısrarla organik yerli buğday tohumu arayınız. Bu topraklarda yetişen her şey bu topraklarda yaşayagelmiş insanların genetik yapılarıyla barışıktır.