Adam Fawer Olasılıksız adlı ilk kitabıyla 2006 En İyi İlk Kitap Ödülü sahibidir. İkinci kitabı Empati ise ilk kitabını hayranlıkla okuyanlar için tüm beklentileri karşılayan harika bir kitap olarak 2008 yılında piyasaya çıkmıştır. Empati çok önemli bir kitaptır. Kitapta bir soru soruluyor. İsteyerek yaptıklarınız gerçekten sizin yapmak istediğiniz şeyler mi? Bu soruda aslında oldukça göz ardı edilen bir gerçeğe ışık tutuluyor. Bizim de daha önce çeşitli yazılarımızda değindiğimiz bir nokta var. Buna bağışıklık sistemini harekete geçiren bilinç diyebiliriz. Bunu örneklerle açıklayarak biz henüz farkına varmadan çok önce bir bilincin nasıl harekete geçtiğini ve isteklerimizi, duygularımızı, davranışlarımızı nasıl yönlendirdiğini inceleyelim.
Korktuğunuz bir şey karşısında kalbin hızla çarpmaya başlaması aslında bu korkudan kaçmak için koşmak gerektiğiyle örtüşür. Korktuğunuz şeyden koşarak kaçmaya başladığınızda vücudunuz ve beyniniz rahatlayacaktır. Eğer kaçmaz iseniz bu çarpıntının devam etmesi veya ikinci dereceden önlem olarak bayılıp düşmeniz söz konusudur. Tüm bunlar beyin tarafından karmakarışık bir sistemle idare edilir.
Çok önem verdiğiniz bir yere gideceksiniz. Elbisenizi ütülerken ütü elinize değidi ve yandı. Ancak o yere gitmeye o kadar çok istekli ve şartlanmış durumdasınız ki beyniniz buna engel olacak bir duruma hazır değil. Dolayısıyla ne elinizin yandığını hissedersiniz, ne de yanma sonucu eliniz kızarır ve şişer. Çünkü yanma acısı, kızarıklık, şişme tüm bu artçı etkiler bilinç tarafından organize edilen biyolojik birer tepkidir. Bunu önleyecek kadar inançlıysanız en derinde yatan o bilnci de ele geçirip yönlendirebilirsiniz. Ancak bu iş hiç de kolay değildir.
Eskilerin dediği gibi bir şeyi 40 kere söylerseniz olur. Çünkü bu artık bilincinize hükmetmeye başlayacaktır. Elbette bunu yaparken boş boş değil gerçekten isteyerek yapabilirseniz o kadar derine inebilirsiniz.
Barış Muslu’nun Yıka Beynini adlı kitabında da bu konular ele alınırken, bir türlü zayıflayamayan bir insanın aslında bilinç altında zayıfladığı takdirde çevresi tarafından yabancı görüleceği, sevilmeyeceği gibi korkulara sahip olabileceği ele alınıyor.
Bir eski söz daha var. Bir kahkaha bin pirzolaya bedeldir diye. Kahkaha noktası gülmenin en üst seviyesidir ve ulaşılması her zaman olası değildir. Kahkaha atmak gerçekten çok mutlu olduğunuz anlamına gelir. Bu noktada da geride bir çok şeyi bırakmanız, farklı bir duygusal seviyeye ulaşmanız söz konusudur.
Bağışıklık sistemi işte bu farkında olmadığımız bilinç ile devreye girer. Aslında devreye girmez zaten aralıksız çalışmaktadır. Bu o kadar güçlüdür ki siz farkına varana kadar yapılması gereken tüm biyolojik işlemleri başlatır. Ayağınızı vurduğunuzda teniniz beyine teması ve şiddetini bildirir. Ne kadar fazla sinir ve ne kadar yoğun etkilenmişse bu mesaj o kadar büyük olur. Bu şiddetin büyüklüğünü belirler ve bilinç mesajı aldığı anda size canınızın yandığını haber verir. Stres altında iseniz, bu bilince gardınızı almak şeklinde bir mesaj iletecektir. Bilinç de organlara savunma amaçlı büzülme emri verecektir. Bu büzülmenin sonucu içinizin daraldığını hissetmekle beraber farklı diğer etkiler de olacaktır. Yoğun ani stres ile saçlarınızın birdenbire beyazlaşmasına neden olan şey saç tiplerinizin yeteri kadar beslenememesidir. Bu iç organlarda başka hasara da neden olabilir. Şeker, ülser gibi sonuçlar yaşanabilir.
Şeker hastalarının yaralarının geç iyileşmesi bilincin eldeki imkanları yarayı iyileştirmek yerine farklı daha acil noktalara yönlendirmesi veya elde stok bulundurmak istemesi şeklinde açıklanabilir. Ancak bu aslında stokla ilgilidir. Bilinç sizin diyabetiniz olduğunun farkındadır. Yarayı iyileştirmek için kullanılacak maddeleri de kısıtlı olarak aldığınızı ve idareli kullanmak gerektiğini bilir. Ya o yarayı normal hızla iyileştirecektir ya da stokları tüketmek gibi bir risk alacaktır. Bilinciniz genelde en iyisini hesaplayacaktır. Çünkü hiçbir tıbbi analiz gerçekte ne kadar kullanılabilir antibakteriyel, antiviral stok bulundurduğunuzu tam olarak ölçemez. Ölçebildiği ve görebildiği ancak sayısal verilerdir.
Öncelikle size Empati isimli kitabı okumanızı öneriyoruz. Kitap bilnç ile ilgili bilgileri hikaye tadında anlatıyor. Barış Muslu’nun Boşalt Beynini adlı kitabı duruma daha bilimsel olarak yaklaşacağından hemen ardından okunduğunda size büyük katkı sağlayacaktır.