Yakında gösterime girecek bir belgesel filmden bahsetmek istiyoruz. Hemen herkes balık yemeyi sever ancak bu filmi izledikten sonra yediğiniz balık, yüzdüğünüz denizle ilgili bilmeniz gerekenleri öğreneceksiniz. Balık yağıyla ilgili duymak istemediklerinizi duyacaksınız.
Dünyanın 4 te 3 ü denizlerle kaplı. En büyük ve kalabalık yaşam alanı denizler. Deniz canlıları başta olmak üzere hemen her canlı türü deniz canlılarıyla besleniyor. Bunların içinden sadece bir tanesi bu dünyanın en önemli besin kaynağı ekosistemine aralıksız zarar veriyor.
Sevdiklerinizin hayatı bu filmi izlemenize bağlı olabilir!
İnsan bu sınırsız gibi görünen ancak oldukça narin yaşam zincirini giderek artan boyutta kirletmeye devam ediyor. Sanayi atıkları, sokaklara atılan çöpler yağmur ve rüzgar yoluyla denizlere ulaşıyor. Bazıları variller dolusu tehlikeli kimyasal atıkları okyanuslara bırakıyor. Bir yandan deniz canlıları zehirlenip ölüyor, üremeleri azalıyor bir yandan da tıpkı Çernobil faciasından sonra insanlara olduğu gibi türlerde anomaliler meydana geliyor.
Yem zannedip pet şişe kapağını yutan bir balığı yediğinizde aslında sizi yavaş yavaş öldürecek bir zehir almış oluyorsunuz.
Balık yemekten korkup balık yağı içeren ilaçları almayı düşünüyorsanız biraz bilgi verelim.
1 litre balık yağı elde etmek için yaklaşık 20 kilo balık kullanılır. Posası çıkan balık ise çöpe gider. Bu elde edilen yağın içinde de çeşitli katkı maddeleri eklenir. Dolayısıyla balık yağı zannettiğiniz şey aslında tam olarak balık yağı değildir. Ayrıca o şey yaklaşık 40 kişinin yemeğine mal olmuştur. Zaten yağ elde edilen balık kimyasal maddeye maruz kalmışsa bu yağın içeriğinde de zehir vardır.
Sea The Truth filminde göreceğiniz üzere balık yağı yerine balık yemeyi tercih etmek en doğrusudur. Ama nasıl? Onu da filmi izleyerek öğrenebilirsiniz.
Bilinçsiz avlanma, ekonomik veya kültürel nedenlerle yok edilen deniz habitatı insan tarafından çöplük muamelesi görmeye devam ettikçe yaşam çemberinin en büyük halkası çok yakında kopacaktır. Karasal besinlerin zaten yetersiz olduğu günümüzde denizlerin kıymetini insanlar ancak bir felaket olduğunda anlayacaktır.
Hollanda Parlamentosu’nda milletvekili bulunan Hayvan Partisi’nin büyük emek harcayarak yaptığı bu film umarız ki en azından bir kaç insanın davranışını etkiler. Bu film, bir insan başkasını düşünmüyor olsa bile kendisi için nasıl bir kötülük yaptığını anlatmaya yeter.
